Perşembe, Eylül 27, 2007

Flash bellekler daha ne kadar küçülebilir? MicroSD MiniSD'ye karşı...

Şimdi flash bellek zamanı. Her yerdeler. İllallah ettiğimiz şu eski flopy disklerin yerini almaları yetmiyormuş gibi yeniden yazılabilir CD-RW/DVD-RW'leri de tarih ettiler. Üstelik artık 4-8 GB ve üstü modelleri ile DVD'den bile çok daha fazla veriyi de kaydedebilir oldular. Hem hızlılar hem de geniş. Bir bilgisayarı USB'den onlar ile boot edebilirsiniz. Kendi Windows (veya Linux) ve yazılımlarınızı bir flash diskin bir bölümüne boot edecek şekilde yazın sonra bir internet kafeye gittiğinizde açın ve çalışın. Dahası bu internet kafelerde kesinlikle yapmamanız gereken bankacılık işlemleri bazı işlemleri (yine önermem ama zorunlu kalırsanız) bu flash bellekten boot eden bir linux ile çok daha rahat (keylogger vs korkusu olmadan) yapabilir sonra belleği çıkarıp olay mahalini terk edebilirsiniz (geride iz bırakmadığınız gibi virüs/trojan gibi bir fazlalık da almamış olursunuz).

Her neyse herkesin anahtarlığında bir flash bellek artık şart. Bir dönem 16-32 MB olan bu bellekler şimdi kapasite olarak GB olarak artıyorlar. Buna karşın sadece kapasite artmıyor aynı zamanda boyutları da giderek azalıyor. Bunların fotoğraf makineleri, mp3 çalarlar ve cep telefonlarında kullanılan SD, mini SD, CF (compact flash) gibi türleri de var. Yakın zamanda aldığı Nokia E61i için aldığım 2 GB SanDisk MicroSD kartı geldiğinde gerçekten çok şaşırdım. İlk olarak SD kartlar vardı. Sonra MiniSD'ler çıktı, şimdi ise MicroSD kartlar var. Bu 2 GB'lik microSD kartın başparmağımın tırnağından daha küçük olduğunu gördüğümde 64KB'lık hafızası ile ilk Commodore 64'ümü garip bir hüzün ile hatırladım.

Resimde görüldüğü gibi tırnak büyüklüğünde bir MicroSD ile birlikte gelen standart SD adaptörü içine sokularak normal SD gibi de kullanılabiliyor.

Hatta bu SD kartları özel USB kart okuyucuları ile USB bellek olarak da kullanmak mümküm. Ben bu amaçla Hipernex.com'dan 3 YTL'ye (evet yanlış okumadınız üç YTL) Rexpo flash card okuyucu aldım.

Resim'de microSD > SD kılıf içine > Rexpo USB kart içinde > USB porta girince 2GB microSD çekirdeği ile yeni bir USB belleğiniz oluyor.


İnternet bağlantısı devamlı bağlanıp bırakıyor

Yakın zamanda yaşadığım bir sorun internet bağlantısının devamlı kesilip yeniden gelmesi. İlk önce Linksys WAG54G modemi suçladım (halbuki yakın zamana kadar yerini ve çalıştığını bile unuttuğum bir aletti). Linksys WAG54G her ne kadar günümüzde çok ucuz kablosuz modemler olsa da benim 3 yıldan önce aldığım ve özellikleri ile hala kendimi eksik hissetmediğim bir modem; ADSL modem, router, firewall, 4 port eternet switch hepsi bir arada. Her neyse baktım olmuyor tabii ki trojan/worm bir şey bulaşmıştır diyerek her türlü arama tarama araçlarını kullanarak bir şeyler (!) aradım ama yok. Bayağı bir uğrşatıktan sonra sorunun kabloda olduğunu anladım. Aslında evdeki 3 ethernet bağlantısına sahip bilgisayar Linksys 4 port switch'e bağlanmıştı. Yerlerde gezen bu kabloların üzerinde yürünmesi nedeni ile bozulduğunu düşünüyorum. Bu bozulma ilginçtir ki hemen olmuyor ve ilk olarak internet bağlantısını gösteren bilgisayar resminin network bağlantının koptuğunu ve yeniden geldiğini devamlı tekrar etmesi ile kendini gösteriyor. Aynı zamanda bu işlem biraz uzadığında Linksys modemin internet bağlantısının da bazen düşmesine neden olduğunu gördüm.

Şimdi daha önce kampanya nedeni ile TeknoSa'dan aldığım (bir ara bilgisayarı evin uzak bir köşesine taşımak istemiştim) AirTies kablosuz USB ethernet bağlantısı kullanıyorum ve hiçbir sorun yok. Ek olarak diğer bilgisayara da 33 YTL'e yeni bir kablosuz USB eternet aldım ve o da şimdi gürül gürül çalışıyor. Hem de kablo olayını bitirdim.

Sonuç olarak internet bağlantısı tekrar tekrar kopup geldiğinde eternet kablolarında sorun olabileceğini unutmamak gerekiyor.

Pazartesi, Eylül 24, 2007

En iyi 'bedava' resim görüntüleme programı

Bir zamanlar ACDSee vardı. Hemen her bilgisayara yüklenen bu program eskiden popüler olmasına rağmen artık o kadar popüler değil. Bunun en önemli nedenleri ücretsiz alternatiflerinin çok daha fazla formatı desteklemeleri ve çok daha hızlı olmaları. Evet, gerçekten ilerleyen sürümleri ile ACDSee bazı profesyonel özellikler kazanmasına rağmen kullanımı hem karmaşık hem de yavaş bir program haline geldi. Windows ortamında değişik formatlarda resim görüntülemek isteyenlerin aslında istediği özellikler;
  1. Bir dosyayı çok hızlı bir şekilde (ilk yüklemenin çok hızlı olması) görüntüleme ve bilgisayarı yavaşlatmaması
  2. Çok sayıda resim formatını görüntüleyebilme
  3. Bazı formatları bir birine dönüştürebilme
  4. Dosyalar üzerinde basit işlemler (döndürme, kırpma gibi)
  5. Zip dosyaları içindeki görüntüleri de görebilme
Bu özellikler bir çok programda olmasına rağmen benim en çok beğendiğim ve en popüler ücretsiz yazılımlar;
  1. IrfanView: Dünyada en sık kullanılan resim görüntüleme yazılımlarından. Ücretsiz ama açık kaynak değil. O kadar çok eklentisi var ki bunlar ile her türlü resim formatını görüntülemeden tutun da bunları bir birine dönüştürme, albüm hazırlama, film dosyalarını, flash dosyalarını oynatabilme gibi özellikleri kazanabiliyor.

    http://www.irfanview.com/ (1.10 MB)

    Standart eklentiler yanında yine aynı internet adresinde daha farklı eklentiler de indirilerek daha egzotik dosyaları açma imkanı olabiliyor.

  2. xnView: Yine çok popüler bir resim görüntüleme programı. Direkt olarak ilk kurulduğunda 400'ün üzerinde dosyayı görüntüleyebiliyor. Zip ve Rar dosyalarının içini inceleyebiliyor. IrfanView'e göre de bence daha güzel ve kullanışlı bir arayüzü var.

    http://www.xnview.com/

    http://perso.orange.fr/pierre.g/xnview/endownload.html (5.4 MB)
NOT: Her iki programı da yüklemeden direkt olarak klasörden çalıştırmak mümkün. Her ikisini de install olmadan zip dosyası olarak indirdiğinizde istediğiniz yere açıp exe dosyasına tıklamak yeterli. Beğenmezseniz de klasörü silin yeter.

Pazar, Eylül 23, 2007

En iyi 'bedava' anında çok ağlı mesajlaşma programları

Eğer msn, Yahoo! messenger, IRC, ICQ gibi anında mesajlaşma programlarını kullanıyorsanız ve bunların her birini ayrı ayrı yükleyip kullanmak zor geliyorsa bunların ortak kullanıldığı bazı programları biliyorsunuzdur. Buna ek olarak msn sizi gıcık ediyor, büyük ve hantal programın Windows'u yavaşlatma dışında Microsoft'un sizin için yaptığı bir spyware/bloatware/adware olduğunu düşünüyorsanız msn ağını kullanmak için msn messenger'a ihtiyacınız yok.

Ücrestiz birden fazla anında mesajlaşma ağına bağlanabilen (multiprotocol instant messaging) yazılımlar;
  1. Miranda
  2. Pidgin
  3. Trillian
  4. Meebo (online)
Benim tercihim tartışmasız miranda! Denemek için yüklemenize gerek yok, 'install' edilmeden de çalışabiliyor. Baktınız olmadı msn, yahoo, ICQ programlarına dokunmadığı için onlar ile birlikte veya onlarsız kullanılabiliyor. Nette özellikle Trillian seviliyor (ki kullanılıyor)

NOT: Sakın Digsby yüklemeyin. Son zamanlarda kaldırdık diye duyursalarda bilgisayara spyware/badware yüklüyorlar. Bunlar siz yokken veya bilgisayarınızı kullanmadığınız zamanlarda işlemci gücünüzü kullandığı gibi sizin başında olmadığınız zamanlarda bilgisayarınızı internette sörf yapmak için kullanıyorlar (hangi bilgileri topladıkları ve hangi sitelere girdikleri belli değil!! Yuh dedirtecek bir durum özellikle Türkiye'de halen paralı limitli internet kullanımı olduğu düşünülürse...)

Kaynaklar

En iyi 'bedava' zip/arşiv programı

Windows XP kendi içinde basit bir zip işlevini de beraberinde getiriyor (eğer bu işlev bilgisayarınızda iptal edilmemiş ise zip'li klasörleri fermuarlı görüyorsunuzdur). Tabii ki her zaman olduğu gibi bu özellik hem ilkel hem de başarısız ve biz yine zip/arşiv işlemleri için ek yazılımlara mahkumuz (her zamanki gibi aferin sana Microsoft !).

Windows ortamında zip işlemleri için en sık kullanılan yazılım WinZip olsa da bu ücretsiz değil. Aynı WinZip gibi popüler olan zip dosyalarına ek olarak RAR dosyaları üzerine uzmanlaşmış WinRAR da aynı şekilde ücretli. Eğer siz de WinZip, WinRAR gibi ücretli programları yükleyip iki de bir bunların 'şu kadar gündür kullanıyorsunuz, ücretini ödemek ister misiniz?' gibi yazılar yazan iletişim pencerelerinde hayır demek hatta geriye doğru sayan bir sayacı beklemek zorunda kalıyorsanız şunu söylemek isterim zorunda değiliz.

Zip işlevini bu programlar kadar iyi hatta daha iyi gören açık kaynak ve ücretsiz yazılımlar var. Bunları hemen indirip yükleyip hiçbir ücret ödemeden, seri numarasına ihtiyaç duymadan kullanım esnasında herhangi bir engel ile karşılaşmadan sonsuza kadar kullanabilirsiniz.

Bunlardan en beğendiğim iki tanesinin yeterli olduğunu düşünüyorum;

  1. 7-zip: Ücretsiz, açık kaynak, hızlı ve bir çok durumda WinZip ve WinRAR'dan daha iyi performans gösteriyor. Çok sayıda sıkıştırma formatını da (Linux gibi sistemlerde kullanılan Tar, gzip gibi) destekliyor.

    http://www.7-zip.org/ (her şey dahili sadece 800 KB!)

  2. IZarc: Eğer WinZip ve WinRAR yeterli diyorsanız 7-zip de sizin içn ücretsiz tam sürüm olarak yetecektir. Bunu garanti ederim. Ama ben biraz daha fazlasını isterim diyorsanız bilinenen hemen hemen tüm sıkıştırma formatlarını açan ve buna ek olarak ISO, BIN, IMG, NRG gibi CD görüntülerini de CD'ye yazmaya gerek olmadan okuyabilen (WinRAR bile iso okuyabilir ama diğerlerini okuyamaz). Hatta bu formatları birbirine dönüştürebilen inanılmaz bir program. IZarc bir çok sıkıştırma formatını da bir birine dönüştürebilen mucize bir yazılım. IZarc açık kaynak olmamasına rağmen kişisel kullanım için ücretsiz mükemmel ötesi bir arşiv programı. Hatta %100 Windows Vista 32bit uyumlu ve onun da shell integrasyonu var...

    http://www.izarc.org/ (Yaklaşık 3.7 MB)
Benim favorim hem hızı, hem desteklediği formatlar, CD görüntülerini de okuyabilmesi, WinZip ve WinRAR'dan daha kolay kullanım imkanı nedeni ile kesinlikle IZarc !

Çarşamba, Eylül 19, 2007

Nokia E61i MAC adresi öğrenme

Yeni aldığım telefon Nokia E61i'yi kutusundan çıkar çıkmaz kullanım klavuzuna pek bakmadan hemen incelemeye başladım. Tabii ki ilk yapmak istediğim Wireless LAN (Wi-Fi) özelliği olan bu cihazın internete nasıl girdiğini görmekti. O kadar kolay ki pilini ve SIM kartı taktıktan sonra (tabii ki Wi-fi kullanmak için SIM kart şart değil!) cihaz hemen açılış ekranında size WLAN arama seçeneğini sunuyor. Ara diyorsunuz ve işte evdeki Linksys kablosuz ağı buldu. Şifreyi de bildiğim için hemen WEP anahtarını vs girerek ayarlarını yaptım. Ama bir türlü istediğim sayfalara ulaşamıyor ve zaman aşımından bağlantı uçuyor. Ne yaptıysam olmadı. Ama daha sonra Linksys ayarlarını kurcalarkan kritik bir gerçeği hatırladım.

Bir yerlerde kablosuz ağı daha güvenli yapmak için şifreleme yanında girebilen bilgisayarların MAC adreslerini de kısıtlamanın iyi olacağını duymuştum. Tabii ki bir zamanlar yaptığım ayarlar ile şifreyi bilseler bile sadece belli benim belirlediğim listedeki MAC adreslerinin Linksys ADSL modemin kablosuz ağını kullanabildiğini unutmuşum.

MAC adresi: Her ethernet kartının kendisinde yapısal olarak bulunan ve dünyada tek olan bir sayısal kod. Bu sayede sizi dünyanın herhangi bir yerinde bulabilirler. MAC aldatma/MAC spoofing diye ileri teknikler olsa da bizim gibiler için MAC değişmez!

Sonuç olarak bizim zavallı E61i ne kadar kasarsa kassın internete giremiyordu. Yani ağa bağlansa da Linksys veri vermiyormuş. Neyse bunu saatler sonrasında anladığımda bu E61i'nin MAC adresi nedir diye kutusuna, pilinin altına vs baktım ama bulamadım. Ben de bu özelliği linksys'ten kaldırarak interneti kullanmaya bşlamıştım.

Bir süre sonra geç de olsa kullanım klavuzuna bir baktığımda bu cihazın MAC adresini telefon numarası çevirir gibi şu kodları yazdığınızda öğrenebileceğimi eshefle gördün;
*#62209526#
Bunu yazdığınızda size cihaz MAC adresini veriyor.

Tabii ki bu MAC adresini kaydedip Linksys modemi ayarlamak için girdiğimde Wireless>Wireless Network Access başlığında sadece MAC adresi girme imkanı değil aynı zamanda bağlı olan cihazların da MAC adreslerini görebileceğim en altta gri fon ile yazılı belli belirsiz "Select MAC Address From Networked Computers" yazısını gördüm. Bir kez daha bana yuh. Aslında suç Linksys'in ayarı senede bir değiştiriyorsanız hemen unutuyorsunuz.


Cuma, Eylül 07, 2007

Visual Basic 6 alternatifleri

Visual Basic benim 3.0 ile tanıştığım ve en son Visual Basic 6'ya kadar takip ettiği Microsoft'un PC için programlama dili... Aslında BASIC programlama ile ilk olarak eski Commodore 64'ümde tanıştığım düşünüldüğünde (yine Microsoft ürünüydü) ilk göz ağrısı olarak her zaman en kolay kullanabildiğimi düşünmüşümdür. Şimdi LG S5000 cep telefonuma Java ile küçük programlar yazarken bile bunun yerine BASIC olsa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Neyse gelelim asıl konuya Visual Basic bildiğimiz anlamda 6'da bitti ve Microsoft bu ürünü desteklemeyi bıraktı. Yerine .NET platformu için kullanılabilen ve Visual Basic programcılarına o güne kadar istedikleri hemen her profesyonel özelliği veren bir hale getirdi. Ama Visual Basic eskisi gibi de olamadı. Artık çok daha karmaşık ve güçlü bir programlama dili olarak daha profesyonellere hitap ediyor. Herşeyden önemlisi .NET özellikle Windows için geliştirilmiş bir Framework olarak aslında Java'dan bir farkı olmayan bir hale geldi. Yani programların çalışması için .NET'in ilgili sürümünün yüklü olması gerekiyor. Dahası Microsoft biraz daha para koparabilir miyim? diyerek bu .NET'i direkt Windows'a entegre etmedi ve ayrı bir yükleme yazılımı olarak sundu. Daha sonra da benim gibi ilk Visual Studio .NET kullanıcılarının hüsranı ile sonuçlandı. Kullanıcılar .NET framework'ü yüklemek için kasıyorlardı. Yani Java gibi oldu. Sonradan Windows 2000'in bile update'leri arasına koyup, sonraki Windowsların bir parçası yapsa da bu bağımlılık bence halen 'gıcık'. Sonuç olarakVisual Basic .NET'le ilk tanışmam soğuk olmuştu.

Hatta bir dönem yayınevinin çıkardığı bir Visual C# kitabı için .NET framework'ü CD ile verebilir miyiz diye Microsoft Türkiye'den izin için bir yazı yazmıştırm. Ben bu dili yaygınlaştıran ve özendiren bir kitabın .NET gibi zaten ücretsiz internetten indirilen bir yazılımı CD'ye ücretsiz koymanın hoş karşılanacağını düşünürken, Microsoft tehditkar bir şekilde koyarsanız 'oyarız' tarzı bir yanıt ile karşılaştığımda çok şaşırmıştım. Yazışmaların bir kopyasını halen saklıyorum. Sonra "Visual Basic 2005 Express" gibi Express adı altında tüm programlama dilini ücretsiz verdiler ve halen veriyorlar ama nafile ben gene soğudum. Neden? Çünkü mentalite basit! "İlk önce ben bunları ne kadar sağarım." Şimdi açık kaynak yazılımları özendirmeye çalışan, Visual Studio bileşenlerini biraz kırpılmış da olsa SQL Server'ı ile birlikte bile ücretsiz kişisel kullanıma açan hatta bunlar ile kişisel ticari yazılım bile yazılmasına izin veren Microsoft eline geçen ilk fırsatta size bir lisans "geçirmeye' çalışacaktır şüpheniz olmasın.

Bu nedenle eskisi gibi o an işimi görecek küçük programlar yazabileceğim Visual Basic alternatiflerini araştırmaya başladım. İşte benim beğendiğim bazıları;

LibertyBasic (http://www.libertybasic.com)

LibertyBASIC Java gibi bir derleme programı içeriyor. Her ne kadar çok basit kullanımlı bir BASIC programı olsa da tek başına çalışan bir program yazmak için bu derlenmiş programı diğer DLL türü programlar ile kombine etmek gerekiyor. Aslında Visual Basic kendisi de Visual Basic runtime libraries ile çalıştığı için ona benziyor diyebiliriz.

LibertyBasic ücretsiz bir sürümü de var; JustBasic (http://www.justbasic.com/)

PureBasic (http://www.purebasic.com)
Gerçekten iyi... Basic dilini kullanan ama kendisi bir C, Delphi gibi derleyici olan bir Basic programı. Bu nedenle derlediği programlar direkt makine kodu olarak derleniyor ve herhanbi bir ek yazılıma gerek duymadan çalıştığı gibi çok da az yer kaplıyor. Bu bakımdan ben bir zamanlar Borland tarafından üretilen TurboBasic'e benzettim. Bir diğer özelliği Linux, AmigaOS gibi işletim sistemlerine portları mümkün...

PureBasic ile yazılmış 3D ve 2D oyunlar var. Bunları görmeniz için internet sitesine koymuşlar. Bu dilin gerçekten ne kadar hızlı olduğunu gösteriyor.

PowerBasic (www.powerbasic.com)
Power Basic Compiler for Windows aynı PureBasic gibi nativecode üreten bir derleyici. Bu nedenle ek bir programa ihtiyaç duymayan Visual Basic programları üreten çok kaliteli ve hızlı derleyici. Üreticileri PowerBasic ile üretilen yazılımların diğer C ve Delphi ile üretilenler kadar hızlı olduklarını iddia ediyor.

Basit bir Windows programı şeklinde pencerede çalışan 'Hello world!" programı 8 KB exe halinde derleniyor ve herhangi bir ek programa gerek olmadan çalışıyor. RealBasic'den çok daha az yer kapladığı kesin.

RealBasic (www.realbasic.com)
En iyisi en sona. Bence VisualBasic'e alternatif olamayacak kadar iyi. Bu Basic sürümü başlı başına bir olay. Tek bir entegre sistem ile hem herhangi bir ek programa ihtiyaç duymayan direkt exe dosyaları üretiyor hem de bu exe dosyalarını hem Windows, hem Linux hem de MacOS X için üretiyor. Hem de bu programlar ilgili işletim sistemlerinin temalarını kullanıyor. Bunu da olabilecek en kolay şekilde yapıyor...

Bütün güncel BASIC derleyicileri arasında en kolay öğrenilen, kullanılan ve en iyi sonuç verenin RealBasic olduğunu düşünüyorum.

Diğerleri
Gambas (http://gambas.sourceforge.net/)
Linux için Visual Basic diyebiliriz. Ama Visual Basic klonu değil! Yani özel tasarlanmış Basic yazımını kullanan bir dil.

Kbasic (http://www.kbasic.com/)
Yine Linux için hazırlanmış bir Basic programı.

FreeBasic (www.freebasic.net)
MS Quick Basic ile uyumlu bir Basic derleyici. Ücretsiz ve açık kaynak. DOS, Linux ve Windows ortamında çalışıyor. Aynı QuickBasic gibi Visual bir geliştrime ortamı değil. Yani formlar üzerinde kod yazmıyorsunuz. Yine de basit programları hızlı derlemek için kullanılabilir.

Basic4GL (http://www.basic4gl.net/)
OpenGL desteği olan bir basic derleyici.

Envelop Basic
Artık üzerinde çalışılmayan Visual Basic 3 klonu.

XBasic (http://www.xbasic.org/)
Ücretsiz açık kaynak Basic programı.

Xblite (http://perso.orange.fr/xblite/index.html)
Ücretsiz açık kaynak Basic dilini kullanan programlama yazılımı. XBasic'in bir varyantı.

MoonRock (http://perso.orange.fr/xblite/index.html)